1 Kasım 2011 Salı

Eksper gözüyle Van

Eksper gözüyle Van Değerli okurlarım, Hatırlayacağınız üzere, geçtiğimiz hafta yazımı, bir anımı anlatarak bitirmiştim ve başlığı da '45 saniye kaç yıla bedel' idi... Cumartesi günü yazımı gazeteye teslim etmemin üstünden 24 saat geçmeden, hepimizi büyük üzüntülere sevk eden Van Depremi haberini aldım. Bu gelişme üzerine, DASK kurumunun görevlendirmesiyle salı sabahı erken saatlerde Van'a uçtum hemen bir ilk durum tespitlerine başladım. Her deprem bölgesinde olduğu üzere bu bölgede de derin bir şaşkınlık, büyük acılar, bilinçli, bilinçsiz kurtarma çalışmaları ve maalesef büyük bir kargaşa vardı. YUMUŞAK TOPRAKBir yanda, hepimizin basından da izlediği gibi, kilometrelerce çadır ve erzak kuyrukları, diğer yandan birçok kurumun yıkılan binalara müdahale çalışmaları büyük bir felaketin bütün ipuçlarını gözler önüne seriyordu. Hem sigorta eksperi, hem de inşaat mühendisi gözüyle gördüğüm en önemli olay, Erciş ilçesinin göl kenarında 'yumuşak toprak' ağırlıklı bir zeminde kurulu olmasıydı.Bu zemin yapısında muhtemelen, deniz kumu ve eksik malzeme ile çok katlı olarak yapılmış binaların bu şiddetli deprem enerjisine dayanamadığı gerçeği çok net biçimde görülüyordu. Erciş'te de bilinen gerçek depremin değil, yine kötü yapılmış ya da yapımına izin verilmiş binaların öldürdüğü açık seçik görülmekteydi...Erciş'le Van arasında, genellikle tek katlı olarak inşa edilmiş yığma köy evlerinde çok ciddi bir hasar yoktu. Van şehir merkezinde ise genel anlamda yapıların iyi sınav verdiğini gözlemledim. Buralarda da yine, altı dükkan olan ve faaliyet alanına göre yer yer kolonları kesilmiş binaların komple çöktüğü, yetersiz ve ince kesitli kolon ve kirişlerle yapılmış binaların da ağır yaralar almış olduğunu gördüm. Koca bir caddede, tüm yapılar hafif hasarlıyken, komple çöken binaların bu tür yapılar olduğu artık hepimizin malümu... SÖZDE ZORUNLU SİGORTAİşte değerli okurlarım, genel manzara böyle iken ve özellikle Erciş'te nerdeyse tüm binalar çeşitli derecelerde hasarlıyken, buradaki DASK 'zorunlu deprem sigortası' yaptıran binaların oranı toplam konutun yüzde 8'i kadar... Aynı şekilde Van'da da bu oran yüzde 10 düzeyinde. Bundan bir süre önce büyük bir deprem yaşayan Simav'da da sigortalılık oranı yüzde 10 düzeyinde idi...DASK, 'Zorunlu Deprem Sigortası' oranımız maalesef hala yüzde 10 civarında ve kalan yüzde 90, bu zorunluluğa rağmen sigorta yaptırmamış ve devletten yardım bekler durumda...Elbette, devlet en büyük koruyucumuz ve depremde de en büyük koruyucumuz olacak ancak bu hasarların devlet tarafından karşılanması halinde, DASK sigortası yaptıran bilinçli tüketiciye biraz haksızlık yapılmış olmayacak mı' Sanırım, diğer bütün sigorta türlerinde olduğu gibi, 'zorunlu bile olsa' hala 'Allaha sığınma' anlayışımızın etkisi ile bu sigortayı yaptırmıyoruz.BU HAFTA DA ORADAYIZDeğerli okurlarım, biz ilk genel durum tespitlerini yaptıktan sonra, bu hafta doğrudan adreslere ulaşmak ve hasar tespitlerini birebir yapmak üzere tekrar Van'a uçuyoruz. Diğer deprem bölgelerinde de olduğu gibi karşılaşacağımız görüntüler, sigortasız olanların bundan sonraki hayatlarına dair endişeli bekleyişleri olacak sanırım... Allah, bölgede yaşayan tüm vatandaşlarımıza sabırlar versin ve bu olaydan çıkabilecek hayırlı sonuç ise artık sigortanın öneminin daha iyi anlaşılması olsun. Sevgiyle kalın... (Serhan Menteşe)